Fransa’da Müslüman Karşıtı Kampanyalar Üzerine Meclis Soruşturma Komisyonu Kurulmasının Talebi

Fransa’da muhalefetten aşırı solcu Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) Partisi Milletvekili Ersilia Soudais, ülkedeki Müslüman karşıtı (İslamofobi) kampanyaların başörtülü Müslüman kadınlar üzerinde psikolojik etkilerini araştıracak bir meclis soruşturma komisyonunun kurulmasını istiyor.

Milletvekili Ersilia Soudais, kurulmasını istediği meclis soruşturma komisyonu hakkında konuştu. Mecliste kurulan soruşturma komisyonları kapsamında, belirli bir konuda insanları dinleyerek bir rapor hazırlanabildiğini belirten Soudais, buradan yola çıkarak yasa düzenlemeleri teklif edilebildiğini kaydetti.

Soudais, meclis bünyesinde bir soruşturma komisyonu başlatmak için farklı yollar olduğunu, meclisteki siyasi grupların yılda bir kez istedikleri konuyla ilgili önerge teklifi sunarak komisyon kurma hakkına başvurabileceğini kaydetti.

“Açıkçası her yolu deneyeceğim ancak önce bu komisyonun yararlı olduğu konusunda kendi cephemi ikna etmekle başlayacağım.” şeklinde konuşan Soudais, bu konudan en çok etkilenen başörtülü kadınların, günlük hayatta yaşadıklarına ve İslamofobik kampanyaların psikolojik etkilerine ilişkin tanıklığına başvurmanın gerekliliğini vurguladı.

Soudais şöyle devam etti:

“Uzun zamandır var olan İslamofobik kampanyalar durmaksızın devam ediyor. Son olarak bunu Bruno Retailleau ile gördük; açık bir şekilde sporda ve üniversitede başörtüsü takılmasına karşı harekete geçeceğini söyledi. Aynı şekilde bunu, 15 yaşından küçüklere başörtüsünü yasaklamaktan bahseden (eski Başbakan) Gabriel Attal’da da gördük.”

Söz konusu Müslüman kadınlara bir video kampanyası aracılığıyla söz hakkı tanımanın önemine dikkati çeken Soudais, “Başörtüsü takan kadınlardan çokça söz ediliyor ancak onlara hiçbir zaman söz hakkı verilmiyor.” dedi.

Soudais, sol kesimin bu konuda çok fazla şey yapılması gerektiğini fark etmesi için bu video kampanyasının önemine vurgu yaparak, Fransa’da insanların “İslamofobi” kavramı üzerine bölündüğünü ve sol kesimden herkesin bu kavramı tanımadığını ifade etti.

Ülkede İslamofobinin varlığına inananlar arasında da bir fikir ayrılığı olduğuna işaret eden Soudais, başörtülü kadınları desteklemek gerektiğini düşünenler olduğu gibi, “başörtülü kadınların kurtarılması gereken kişiler olduğuna inananların” da bulunduğunu anlattı.

“Birbirimizi kurtarmak için değil, birbirimize yardımcı olmak için buradayız”

Soudais, bu komisyonun kurulmasını isteme nedenlerinden bahsederek ırkçılık karşıtı ve feminist olduğunu belirtti ve “Benim için bu iki mücadele birlikte gidiyor.” ifadelerini kullandı.

Tüm kadınların birbiriyle kardeş olduğunu dile getiren Soudais, “Birbirimizi kurtarmak için değil, birbirimize yardımcı olmak için buradayız.” şeklinde konuştu.

Aşırı sağ karşıtlığının siyasi mücadelesinde merkezi konuma sahip olmasının, bu komisyonu istemesinin arkasında yatan bir diğer neden olduğunu anlatan Soudais, henüz 5 yaşındayken gözleri önünde babasının aşırı sağcı eylemciler tarafından saldırıya uğradığını kaydetti.

“İslamofobik saldırıların yüzde 70 ila 80’i başörtüsü takan kadınlarla ilgili”

Soudais, “Şu anda toplumda bir faşizmleşme ve bu faşizmleşmenin İslamofobinin artışıyla birlikte gittiğini gözlemliyoruz. İslamofobiye karşı mücadele etmeden, toplumun faşizmleşmesine karşı mücadele edemeyiz.” şeklinde konuştu.

Fransız vekil Soudais, başörtülü kadınlara yönelik Müslüman karşıtı vakalara ilişkin şunları kaydetti:

“İslamofobik saldırıların yüzde 70 ila 80’i başörtüsü takan kadınlarla ilgili. Bu da İslamofobi meselesinde özel bir durumun olduğunu göstermekte. Başörtüsü takan kadınlara özel bir mesele söz konusu.”

Fransa’da başörtüsü meselesi gündemden düşmüyor

Fransa’da kamu çalışanlarına yönelik başörtüsü yasağı, 15 Mart 2004 tarihli kanunla beraber, ilk ve ortaöğretim seviyesindeki öğrenciler için de uygulanmaya başladı.

Ardından peçe, kamusal alanda 2010’da tamamen yasaklanırken bunu uygulamayanlara 1500 avro para cezası getirildi.

Fransa’da 2012’de okul gezilerine refakat eden annelere de başörtüsü yasağı getiren genelge yürürlüğe girdi. Tartışılan genelge, 2013’te Danıştay’ın başörtülü anneler lehine karar vermesiyle yürürlükten kaldırıldı.

Aşırı sağcı siyasetçi Julien Odoul, Besançon kentinde 11 Ekim 2019’da bir toplantıda refakatçi başörtülü bir kadından oğlunun yanında başörtüsünü çıkarmasını istedi ve sözlü saldırıda bulundu.

2024’te Olimpiyat Oyunları’nı ağırlayan Fransa, kendi sporcu delegasyonuna başörtüsü yasağı uyguladı.

Son olarak Fransız Parlamentosunun üst kanadı Senato, 18 Şubat 2025’te spor müsabakalarında başörtüsü yasağını öngören yasa tasarısını kabul etti.

İçişleri Bakanı Bruno Retailleau, Paris’te 26 Mart’ta yaptığı bir konuşma sırasında, “Yaşasın spor, kahrolsun başörtüsü.” dedi.

Retailleau’nun konuşmasından yaklaşık bir ay sonra, 28 Nisan’da Poissy kentinde yanında pusette bebeği olan bir annenin başörtüsü çekildi.

Öte yandan Fransız vekil Soudais, nisanda yaptığı bir sosyal medya paylaşımında, yıllardır süren İslamofobik kampanyanın psikolojik etkileri hakkında başörtülü kadınların kendilerine e-posta yoluyla yazmasını istedi.

Avrupa İslamofobi ile Mücadele Topluluğunun (CCIE) 2024 için hazırladığı “Avrupa’da İslamofobi” başlıklı raporda, Müslüman karşıtı vakaların yüzde 76’sının mağdur kadınlardan oluştuğu belirtildi.