İstanbul Ticaret Borsası, “Altın Tohumlar” Projesiyle İncir Üretimini Ele Aldı
İstanbul Ticaret Borsası’nın (İSTİB) katma değeri yüksek tarımsal ürünlerin yaygınlaştırılması amacıyla başlattığı “Altın Tohumlar” projesinde bu ay incir üretimi ele alındı.
İSTİB’den yapılan açıklamaya göre, incirin üretimi aşamasındaki sorunlar, pazara katma değerli olarak sunulması için yapılması gerekenler ve ihracatının önündeki engellerin konuşulduğu toplantı gerçekleştirildi. Çevrim içi toplantının açılış konuşmasını İSTİB Meclis Başkanı Ahmet Bülent Kasap yaptı.
Toplantıya, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Engin Ertan, Aydın Ticaret Borsası Meclis Başkan Yardımcısı Ahmet Şenel ve incir ihracatçısı Mehmet Çevik konuşmacı olarak katıldı.
“İncir Üretiminde Dünya Lideriyiz”
Açıklamada görüşlerine yer verilen İSTİB Meclis Başkanı Ahmet Bülent Kasap, şöyle konuştu:
“İncir üretiminde dünya lideriyiz. Üretimde en yakın rakibimiz olan Mısır’dan yaklaşık yüzde 85 daha fazla üretim gerçekleştiriyoruz. Yeterlilik oranımız ise son piyasa yılında yüzde 332 seviyesinde, yani kendi ihtiyacımızın fazlasını üretiyoruz. Bu tablo bize şunu açıkça gösteriyor; incirde üretim fazlamız var, fakat bu üretimi yüksek katma değerli şekilde değerlendirmek için yeni stratejilere ihtiyacımız var.”
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Engin Ertan ise incirin üretim aşamasındaki küçük ihmal ve hataların büyük sorunlara yol açtığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Üreticilerimiz sürekli bir gelişim içinde. Ancak hala yapılan hatalar var. Örneğin ilekleme işlemi için kısa süreliğine ağaçlara asılan ilekleme torbalarının zamanında toplanmaması ürünün bozulmasına yol açıyor. Aynı şekilde incirin kerevetlerde tünellerde kurutulması ve kasalarda depolanması, kalite ve verimliliği çok artırıyor. Yani küçük olumlu adımlarla büyük gelişmeler sağlamak mümkün.“
“Üretim Süreçleri Profesyonelleştirilmeli”
Aydın Ticaret Borsası Meclis Başkan Yardımcısı Ahmet Şenel de incirin karlı bir yatırım olduğunu belirterek, incirde en büyük sorunun ölçek olduğunu aktardı.
Aile işletmelerinde üretimin küçük ölçekli olduğunu, geleneksel yöntemlerle yapıldığını ve ürünün paketlenmeden doğrudan satıldığını anlatan Şenel, “Bu durum, hem üretici gelirlerini hem de pazar seçeneklerini kısıtlıyor. Aynı zamanda ürün kalitesinde standardizasyonun sağlanmasını da zorlaştırıyor. Bu noktada sözleşmeli üretim modeli benimsenmeli ve üretim süreçleri profesyonelleştirilmeli ” değerlendirmesinde bulundu.
İncir ihracatçısı Mehmet Çevik ise iklim şartları dolayısıyla artan okratoksin sorununun ihracatı olumsuz etkilediğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Daha önce ihracatımızın yarıdan fazlası Avrupa Birliği ülkelerine yapılıyordu. Artık bu oran 3’te 1’e düştü. Aflatoksin sorununu çözebiliyoruz ancak okratoksinin şimdilik çözümü yok. Üstelik belirli bir miktarda uyarı alan şirkete ihracat yasağı getirilmeye başlandı. İhracatçı zaten analiz yaptırıp, oranlar uygunsa ihracat yapıyor. Ancak lojistik şartları nedeniyle bu oranlar yükselebiliyor ve erken uyarı sistemine takılıyor. Ürünümüzü geri alıp imha ediyor veya farklı ülkelere yönlendiriyoruz. Sonuçta hem maddi sorun yaşıyor hem de itibar kaybediyoruz. Bir de üstüne ihracat yasağı alırsak çifte zarar görüyor, iki kere cezalandırılıyoruz. Bu nedenle ihracat yapmaktan çekinir hale geldik.” (AA)